Kurban
Bayramında Beslenirken Sağlığınızı İhmal Etmeyin!
“Bayram boyunca kırmızı
et tüketiminin miktarı ve sıklığı artmaktadır bu nedenle kalp-damar hastaları,
diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır.”
Kurban bayramının
toplumumuz ve tüm islam dünyası için manevi değeri çok büyüktür. Tüm aile
bireylerini bir araya getiren, sevgi ve mutluluğun göstergesi olarak simgelenen
geniş sofraların kurulduğu günlerdir. Kurban
bayramının yılda bir defa olmasından dolayı et tüketimi ile bunun yanı sıra
tatlı tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle bu dönemde kronik
hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan bireyler (çocuklar ve
yaşlılar) dikkatli olmalıdır. Bayram boyunca kırmızı et tüketiminin miktarı ve
sıklığı artmaktadır bu nedenle kalp-damar hastaları, diyabet hastaları,
hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır. Alınması
gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp kurban bayramında da;
sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne
ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
Beslenme ve Diyet Bölüm Koordinatörü Dyt. Derya Dinçer Akın’ın önerilerine
uyarak Kurban Bayramı’nı dengeli beslenmek için fırsata çevirebilirsiniz. Yapmanız gerekenler çok basit;
- Kırmızı
et; iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor,
magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir.
- Yağlı
etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar
ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği %20’dir.
- Veteriner
kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan
insanlara tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkları bulaşma
riski yüksektir.
- Bayram
günü kesilen hayvan eti, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek
tüketilir. Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem
pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık
gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken
bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir.
- Etler;
büyük parçalar şeklinde değil ancak kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara
ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetlerine
koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda
saklanmalıdır. Buzdolabında -2 santigrat derecede 1-2 hafta, derin
dondurucuda ise -18 santigrat derecede daha uzun süre etler
saklanabilmektedir.
- Pişirmek
için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına
indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar
dondurulmamalıdır.
- Et
hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama
işlemi yapılmamalıdır.
- Pişirme
yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih
edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır.
- Etler,
C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle
birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin
sebze/salata/ taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi oldukça önemlidir.
Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde
bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır.
- Etler
mangal yapılacaksa; kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir kömürleşen
etler her zaman kanser riski taşır. Etin ateşe yakın olması B1, B12,
folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır.
- Et
kullanılarak yapılan sebze ya da baklagil yemeklerine yağ ilave
edilmemelidir. Özellikle katı yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır,
etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır.
- Kurban
bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya
kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme
yapılmalıdır.
- Genel
olarak sakatat tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle kolesterol
hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat
tüketiminden kaçınmalıdır.
- Kavurma
ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze, kuru
baklagil gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir.
- Etlerin
yanında rafine edilmiş pilav/makarna yerine bulgur/esmer pirinç;
asitli/gazlı içecekler yerine ayran/yoğurt/cacık tüketilmelidir.
- Günlük
(2-2.5 lt) su tüketimine dikkat edilmelidir.
- Gidilen
bayram ziyaretlerde; meyve suları yerine açık çay/bitki çayları; hamur
tatlıları/çikolata yerine sütlü tatlılar/meyveler tercih edilmelidir.
- Son
olarak; bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun
miktarda et tüketirken çeşitlilik yaratmak için, diğer besin grupları olan
‘süt grubu’, ‘ekmek grubu’, ‘sebze grubu’ ve ‘meyve grubu’ ile aynı öğünde
birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir.
0 yorum:
Habere Yoğunlaşın
Ve Ne Düşündüğünüzü 'Bizimle paylaşın... !