Bölgesel
Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamında pilot
üniversitelerden biri olmayı başaran üniversitemiz, süreçte başarıyla
ilerliyor. Pilot üniversite sürecinin nasıl başladığı, pilot üniversite olarak
hangi projelerle ilgilenildiği ve çalışmalarda hangi aşamada olunduğuna dair 21
Ağustos 2017 tarihinde açıklamalarda bulunan Üniversite Rektörü Prof. Dr.
Vatan Karakaya, Ahi Evran Üniversitesinin pilot üniversite seçilmesinin şehre
ve bölgeye yapacağı katkıları anlattı

“Projelerimiz
Bölgede Yeni İş Sahaları Oluşturacak Niteliktedir ve Biz bu Projelerde
Yetkiniz, Öndeyiz”
Pilot
üniversite seçilmenin gurur verici olduğunu söyleyen Rektör Karakaya, sunulan
projelerin üniversitemizin 2017-2021 Stratejik Planında belirlendiğini ifade
etti. Prof. Dr. Vatan Karakaya sözlerine şöyle devam etti: “Bölgenin öz
değerlerini ve ihtiyaçlarını bir bütünlük içinde belirlediğimiz için stratejik
plandaki 4 temel politikamız bu problemi ortaya çıkardı. Belirlenen politikalar
reeldi ve hepsi de paydaşlarla aldığımız kararlardı. Bu durumda Ahi Evran
Üniversitesi olarak proje yapmış olmak için proje yapmadık. Bu projeler
bölgenin ihtiyacıydı ve biz bunda yetkiniz, öndeyiz. YÖK’e projelerimizi sunduk
ve sonucundan da gurur duyduk. Türkiye yükseköğretiminin yönünü değiştirecek
bir projenin şu anda üstlenicisi ve takip edicisiyiz. Bu işin onuru kadar
mesuliyeti de var.”
Stratejik
plan, başlattıkları kalite süreçleri ve en önemlisi YÖK’ün 2015 yıılında kendi
yetkilerini paylaşarak kurduğu kalite güvencesi içinde Üniversitemiz Eğitim
Fakültesi Sınıf Eğitimi Bölümünün “Yeterliğe Dayalı Öğretmen Yetiştirme
Sistemi”nde de pilot seçildiğini açıklayan Rektör Karakaya, bunun Ahi Evran
Üniversitesinin ne kadar evrensel bir bakışa sahip olduğunun göstergesi
olduğunu söyledi.
“Tarih
Boyunca Bilgi Üreten Merkezler Üniversiteler Olmuştur”
Üniversitelerin
tarih boyunca bilgiyi üreten merkezler olarak bilindiğini anlatan Prof. Dr.
Vatan Karakaya sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bilgi insanların sahip olacağı
en kıymetli değerdir. İnformation çağı yaşanırken bu çağa adını veren şey
bilgidir. Tanımlanan kaynak ise üniversitelerdir. Bilgiyi üreten ama ürettiği
bilgiyi sadece depolayan, verimliliğe ve üretime aktaramayan üniversite kampüsleri
çoğalıyordu ve bundan kurtulmak gerekiyordu. Bu proje bunu gerçekleştiren ve bu
ihtiyacı gideren bir projedir. Artık üniversiteler ürettiği bilgiyi üretime
dönüştürerek öncü yapabilmeli. Bu görüş bölgesel kalkınma başlığıyla projenin
içine konuldu. Ayrıca üniversiteler içine doğduğu şehirlerin karakteristik
özellikleri ile temayuz etmeli.”
Şehrimizin
karakteristik özelliklerinden olan jeotermali bilimsel verilerle inceleyip
halkın kullanımına sunmayı amaçladıklarını belirten Rektör Karakaya oluşabilecek
yan sektörleri üniversitenin bilimsel araştırmalarıyla halkla tanıştırmak için
çalıştıklarını vurguladı. Pilot üniversite projesi kapsamında bölgemizdeki
tarım ve jeotermal üzerinde projeler yaparak halka nasıl kazanç sağlanabileceği
ve bunu nasıl faydalı hale getirebilecekleri yönünde çalışmaların devam
ettiğini anlatan Prof. Dr. Vatan Karakaya, işin bilimsel tarafında nasıl öncü
olunabileceğini de araştırdıklarını sözlerine ekledi. Jeotermal ve tarımın kaba
yem tarafında ihtisaslaşıp örnek olmak istediklerini vurgulayan Rektör
Karakaya, “Üniversitemiz kendi içinde şekillenecek hemde üretilen bilgi ile
diğer üniversitelere model olacak. Uluslararası alanda ise özellikle İslam
ülkeleri üniversitelerine model olacağız” dedi.
“Bu
Projeler Esasında Bilimden Üretime Geçişin Pilot Uygulamasıdır”
Proje
ayrıntıları, projelerin finansmanı, riskler ve analizlerin kitapçık halinde
düzenlendiğini ve Kalkınma Bakanlığına bu kitapçığın sunulduğunu anlatan Prof.
Dr. Vatan Karakaya, projelerle ilgili neler yapmaları gerektiğini bildiklerini,
bu kitapçığın eylem planına döndüğünü ve Kalkınma Bakanlığından 2017 bütçesini
almak için onay beklediklerini ifade etti.
Bu
projenin gerçekleşmesi durumunda nelerin değişeceğini aktaran Rektör Karakaya,
“Bu proje esasında bilimden üretime geçişin pilot uygulamasıdır.” dedi. Prof.
Dr. Vatan Karakaya açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Organize sera
bölgelerinde temel bilimsel araştırmaların yapılacağı bir seranın kurulmasının
ardından Üniversitemiz Ziraat Fakültesindeki akademik personel bilgi üretirken
yani yeni türün geliştirilmesi, verimliliğin artırılması ve metotların
değişmesi ile ilgili çalışmalar yaparken yanında kuracağı naylon seralarda
bizzat Kırşehir’in çekirdek aileleri sektörel yatırım yapabilecek. Sektörün
ilgisini çekecek bilimsel üretime öncülük yaparken aynı zamanda sektörü
jeotermalin olduğu bölgelere odaklamaya çalışacağız. 5 veya 7 yıl sonra
yeni bir sektör, yeni ve karlı bir alan oluşturacağız. Üniversite burada şirket
değil bilimsel veriyi üreten merkez olacak. Üniversitemiz bilimsel verilerini
satmayıp bizzat halkla paylaşacak.”
Termal
suyun kullanımının Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile dünyada ve Türkiye’de
talebi karşılayacak duruma geleceğini de vurgulayan Rektör Karakaya, 36
bin kişilik talebinin 5 bininin karşılandığını ilerleyen süreçlerde ise 36
binlik talebin de karşılanacağını sözlerine ekledi. Sağlık Bakanlığının
geleneksel tıp alanını daha da genişleteceğini ifade eden Prof. Dr. Vatan
Karakaya, sağlık ile ilgili sağlık turizmi ve sporcu sağlığı ile ilgili de
çalışmalar yapacaklarını anlattı.
Büyükbaş
besi hayvancılığında da şehrimizin yüzde 40-45 ithalat kapasitesine sahip
olduğunu belirten Rektör Karakaya, tarımsal üretimde daha kurak bölgelerde
uygun yem çeşitleri üzerinde çalışarak bu yüzde 40’lık ithalatın oluşturduğu
talebin maliyetini azaltacak kaba yemle ilgili üniversitemizin bilgi
üreteceğini ve bu durumun çiftçilerimizi üretime geçireceğini açıkladı.
Projenin içerisinde çiftçi günlerinin yer alacağını belirten Prof. Dr. Vatan
Karakaya, ceviz projesine ilişkin de bilgiler verdi.
Kaman
cevizinin marka durumunda olduğuna değinen Rektör Karakaya, “Ceviz dikimi ile
ilgili alışkanlığın olduğu bir ildeyiz. Kaliteyi yükseltmek ve verimi artırmak
için cevizle ilgili projemizde ayrıntılarıyla birlikte Kalkınma Bakanlığına
verildi.” dedi. Kırşehir halkı ile birlikte aynı yerde
bulunacaklarını, bilimsel katkıyı üniversite aracığıyla sağlayarak çiftçilere
yeni alanlar açmanın projenin toplam gayesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Vatan
Karakaya, bulunduğumuz bölgede halkın zenginleşmesi, şehrin gelişmesi ve şehre
ait ilgi anlarının artmasının temel amaçları olduğunu söyledi.
0 yorum:
Habere Yoğunlaşın
Ve Ne Düşündüğünüzü 'Bizimle paylaşın... !