Geleceğe ve
çocuklarımıza bırakabileceğimiz tek gerçek miras yaşanabilir bir çevredir.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, Kaz Dağları’nda planlanan doğa
katliamının durdurulması için yetkilileri göreve çağırıyor ve gelişmelerin
yakın takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.
1993 yılında
Bakanlar Kurulu Kararı ile Milli Park ilan edilen Kaz Dağları, kütlesinin
güneye bakan yamacında 21 bin 452 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Böylelikle
Kaz Dağları'nın doğal bir hazine niteliğindeki jeomorfolojik özelliklerinin
korunması, bitki ve hayvan varlığının devamının sağlanması, araştırılması ve
gelecek kuşaklara aktarılması hedeflenmiştir.
Milyonlarca
insanın tüm uyarılarına ve protestolarına rağmen yapılması planlanan maden
alanı, Çanakkale merkeze 30 km uzaklıkta ve aynı zamanda 180 bin insanın tek su
kaynağı olan Atikhisar Barajı ile aynı su havzasında yer almaktadır. Özellikle
bitki örtüsünün taşıdığı biyolojik çeşitlilik, bölgenin ana kaynak değerini
oluşturmakta ve 800’den fazla bitki türünü barındırmaktadır. Bölge bitki, kuş
ve memeli hayvan türleri açısından çok zengin olmakla birlikte, alanda bulunan
37 bitki taksonu endemik olup, bu türlerden 9’u tüm dünyada sadece Kaz
Dağları’nda görülmektedir.
Yakın çevrede
üç önemli antik kent bulunmaktadır. Bunlar; Troya savaşlarından önce kurulmuş
Edremit'e 6 kilometre uzaklıkta Adramyttion, dağın güneyinde ve Edremit
Körfezi'nin kuzeyinde Kaletaşı Tepesi'nin üstünde kurulu Antandros, Çanakkale
il sınırları içinde yer alan Assos (Behramkale) kentleridir. Kaz Dağları'nın en
önemli özelliklerinden bir diğeri ise, mitolojideki ismiyle “İda Dağı”
efsanelerine yansıyan doğal yaşam dengesi ve müthiş ekosistemidir.
Dünyamızın ve
ülkemizin ekolojik ve tarihi yaşam dengesi olarak görülen bu alan üzerinde,
ortalama 200 bin ağaç kesilmiştir ve firma tarafından da kesilmeye devam
edilmektedir. Böylesine bir doğa cennetinin içinde yer alan ve kentin tek ve
alternatifsiz su kaynağı Atikhisar Barajı Havzası üzerinde devam eden ağaç
katliamının ardından, siyanür kullanımı ile altın ayrıştırılması
planlanmaktadır.
Doğa ve doğal
yaşam tüm insanlığındır, insanlığa ait yaşam döngüsü maddi çıkarlar
doğrultusunda değiştirilemez ve müdahale edilemez. ÇYDD olarak, çocuklarımıza
miras bırakacağımız çevremizin katledilmesini engellemek, daima görevimiz ve
sorumluluğumuz olacaktır.
Kaz
Dağları’nın Üstü “Altın”dan Daha Değerlidir!
0 yorum:
Habere Yoğunlaşın
Ve Ne Düşündüğünüzü 'Bizimle paylaşın... !